9 Ocak 2011 Pazar

GİBİ  SESSİZLİK

Ah  Hiçbir  Şey!

Tavşanlar  kırmızımtırak  mıdır örümcek  ağlarının  arasından
Zihnimin  antika  kilisesindeki  sarkan çaputlar   ,
Ah  söyleyiniz  ,  söyleyiniz
ne olurdu
Hangi  küf  kokulu  kadınları  anımsatır

      
İntervale
    
Oltanın iğnesindeyiz şimdicik
Kara cübbeli bir Solucan yahut
Kalorifer peteklerinde gezinip duran ,  yersiz yurtsuz bir Hamam Böceği  ,  mezbahalarda
– Bay Kafka’dır olsa olsa
  )
yahut sipsivri dişleridir küpküfelik bir Güneşçiçeği’nin
Eh  ,  peki tek nefeste “kaç gramlık” özgürlük çeker ciğerlerine , Mister Fromm   
Ormanın bitimsiz Karanlığı’ndan
Güldürmeyiniz Kargalar   ,
Tenimden bir örümcek gibidir , ey Hayyam
ve dilsiz füzelerin midesinde veya damarlı ölgünlüklere gebedir ey Zaman ,
yahut kambur sırtında bir kum saati
ihtiyar Satres
Tanrılar gibi sahip olacaksınız  ,  demiştir Gökyüzünden sarkıtılan bez afişlerde
ki ne iyidir ne de kötüdür  Danimarka Zindanları’nda  ,
Tanrılar ve Tanrılara özgü kötülük nöbetleri

Eh , o vakit
sormak gerekli değil midir
deniz midir bir balık
Ve her balık kaç gram deniz çekmeli

Bugün
ki  
1 Mayıs
yahut Henüz O vakitler

   Birleşsin  ,  yer yüzündeki bütün içkilik çiçekler  

(    Hiçbir şeyin sonunda
körkütük bir kahkaha duyulur .
Köşe başından .
Bir ihtimal , Hayyam’ın çiçek açmış gölgesidir ,
Mezarımsı bir karanlıktan .   )



– SON –

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder