1 Ocak 2011 Cumartesi

DERSİMİZ BLOOD

(Bir iç kanama.)


Kan, kusulur. Ve birden idrakolunur ki, Kan dediğimiz şey
aslında pembe’dir. ‘’Kan’’ damarımız bir bıçak zoruyla kesiliverince
fışkırıveren sıvının, Türk Toplumu’ndaki adıdır. Özel isimdir.
3 adet harfin sırtsırta durmasıyla meydana gelir.
‘’Kan’’ diyerek tabiriniverdiğimiz sıvının,
İngilizce’deki adı ise ‘’blood’’dır.

Ki, lavabonun parıldaşan yüzleminde,
göğsümün blood’ı baş aşağı sarkmış;
kendine bir yol bakınmaktadır.

(Çünki bir kalp,
çığlığını boğasıya zikreder.
Çünki bir sırtlan, kalbini
döke fışkıra
ithafedegelir.)

Fakat ki,
ortalıkta şiir diye bir şey yoktur.

Çün ki,
gün gelir…
‘’şiirdiyebirşeyyoktur!’’

Ama korkma, canımın içi, korkma
Çünki –kim demişti, şimdi hatırlamam mümkünatsız,
fakat-
Kan dönektir.
Çünki, kan dediğimiz şey
kuruyunca katılaşır.
‘’Kan’’ dediğimiz sıvı
içerimde durmalıydır.

Ki, lavabodaki kanım da
-kısa bir reklam arasından sonra-
muhakkak ki,
kurur.

Bir de bakmışsın ki…

Seni,
seviyorum
seviyorum
seviyorumdur…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder